Aromaterapinin Çene Eklemi Ve Çiğneme Kaslarına Bağlı Rahatsızlıklara Etkisi
İnsan vücudunun en çok çalışan eklemi çene eklemidir. Çene eklemine bağlı rahatsızlıklar
kulak çınlaması, kulak, baş, yüz ve göz ağrısı gibi belirtiler göstererek ortaya çıkabilir. Çene
eklemi ve çiğneme kaslarında sürekli tekrarlayan ağrı ve fonksiyon bozuklukları literatürde
temporomandibular eklem rahatsızlıkları (TME) olarak geçer ve oldukça yaygın bir hastalıktır.
Hem çene ekleminin karmaşık yapısı hem de bu rahatsızlıkların hasta üzerindeki etkilerinden
dolayı TME tedavisi; çene cerrahisi, fizik tedavi, psikoloji gibi birden fazla branşın bir arada
çalışmasını gerektirir.
TME hastalığında görülen en yaygın ağrı tipi miyofasiyel ağrıdır. Miyofasiyel ağrı, bir veya
birkaç kas grubundan yansıyan bir ağrı çeşididir. Bu ağrıyı hafifletmek için ağrı
mekanizmasına etki edebilen masaj tedavilerden faydalanılır. Bu masaj terapisi parasempatik
sinir sistemini uyarır ve kas uzunluğunu ve esnekliğini yeniden sağlar. ‘’ Opioid,
vücutta morfin gibi etki gösteren kimyasal maddelerdir.’’ Endojen opioidler ise vücutta doğal
olarak üretilen opiodlerdir. Masaj terapisi endojen opioidlerin üretimini destekleyerek ağrı
algısının azaltılmasına da yardımcı olur. Bu nedenle TME’nin standart tedavisine ek olarak
tamamlayıcı tedavilerin kullanımı faydalı olabilir. Tamamlayıcı tedavi, geleneksel sağlık
bakımı dışında kalan çeşitli tedavileri tanımlamak amacıyla kullanılır. TME’de kullanılan en
yaygın tamamlayıcı tedavi aromaterapi masajıdır. Aromaterapide kullanılan bitki özlerinden
elde edilen uçucu yağlar terapötik (iyileştirici) özelliklere sahiptir. Aromaterapi masajı, uçucu
yağların koku alma sisteminin uyarılması ve aktif moleküllerin cilt tarafından emilmesiyle
etkisini gösterir. Aromaterapide çok yaygın kullanılan lavanta, ağrı ve iltihap giderici
etkileriyle bilinen güçlü bir aromatik bitkidir. Lavanta esansiyel yağının yatıştırıcı, hücre
yenileyici, mikrop giderici gibi birçok farklı etkisi de vardır. Hatta lavantanın ana bileşenleri,
kas spazmlarını çözen bazı merhemlerde yardımcı madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca
lavanta aromaterapisinin klinik ortamda çeşitli rahatsızlıkları olan hastaların ağrı seviyelerini
düşürdüğü birçok kez gösterilmiştir.
2018-2019 yıllları arasında Türkiye Özel Maltepe Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Anabilim Dalı,
miyojen ağrısı olan TME hastalarında lavanta esansiyel yağı ile yapılan aromaterapi masajının
ağrı şiddeti ve maksimum ağız açıklığı üzerindeki etkilerini inceledi. Maksimum ağız açıklığı
kişinin başı nötr pozisyondayken maksimum yardımsız ağız açıklığı demektir. Çene eklemi,
çiğneme ve boyun kaslarındaki ağrı maksimum ağız açıklığıyla ilişkilidir.
Toplam 90 hasta bu çalışmaya katılımcı olarak katıldı ve eşit sayıda 3 grup ayrıldı.
Katılımcılarda gözlenen etkilerin aromaterapiden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek
için aromaterapi masajı alan grup dışında, aromatik olmayan bir yağ ile masaj alan bir grup
ve hiçbir masaj terapisi almayan bir grup oluşturuldu.
Grup L: Test grubu (lavanta yağı ile aromaterapi masaj terapisi)
Grup P: Plasebo grubu (aromatik yağ olmayan tatlı badem yağı ile masaj terapisi)
C Grubu: Kontrol grubu (hiçbir masaj terapisi olmadan)
L ve P grubu, uzman bir fizyoterapist yarasından aynı adımları için masaj terapisi aldılar.
Masaj esnasında L grubunda lavanta yağı kullanılırken P grubunda nötr bir yağ olan tatlı
badem yağı kullanıldı. Badem yağının şimdiye dek literatürde kanıtlanmış bir solunum etkisi
olmadığından bu yağ çoğu araştırmada plasebo olarak tercih edilir. Her hasta toplam 15 defa
masaj seansına katıldı. Ayrıca hiçbir hasta araştırma boyunca analjezik/ağrı kesici ilaç
kullanmadı.Masaj protokolü, ağız için alanda 10 dakika ve miyofsal boyun ve yüz
noktalarında 20 dakika olmak üzere çeşitli kas dışı ve kas içi teknikleri içeriyordu. Ek olarak
hem gevşemeyi desteklemek amacıyla hastalara diyafram solunumlarını kullanmaları da
öğretildi. Katılımcıların hissettikleri ağrı yoğunlukları belirlenen bir envantere göre
değerlendirildi. Maksimum ağız açıklığı ise 3 kez ölçüldü ve ortalama değer alındı. Kaydedilen
veriler çeşitli yazılımlarla analiz edildi. Sonuçlar umut vericiydi çünkü lavanta yağı ile yapılan
aromaterapi masajının miyojen TME'li hastalarda ağrı düzeyini azalttığı ve ağız açıklığını
artırdığı göstermiştir. Daha düşük oranda olsa da tek başına tatlı badem yağı ile yapılan masaj
terapisinin de test edilen parametreler üzerinde olumlu etkisi görülmüştür. Bu da masajın
kas mekanizmaları üzerinde başlı başına etkili bir protokol olduğunun göstergesidir. Fakat
aromaterapiyle desteklendiğinde bu çalışma için lavantadaki linalool ve linalil asetat
sayesinde gerilim daha etkili bir şekilde azaltılabilmiş ve ağrı skorunda daha yüksek bir düşüş
gözlenmiştir. Bu çalışma TME’li hastalarda aromaterapi uygulamasının yapıldığı ilk araştırma
niteliği taşısa da lavanta aromaterapisinin ağrı skorunu azaltması literatürdeki diğer
bulgularla tutarlıdır. Bu sonuç aromaterapinin, masaj ile serotonin düzeyinin (bir nevi doğal
ağrı bastırıcı) artması, endorfin salgılanması ve kan akışının artmasına neden olan etki
mekanizmasına atfedilir. TME gibi en önemli semptomu ağrı olan rahatsızlıklarda çok modelli
tedaviler tavsiye edilir. Çok modelli tedavi, en az iki farklı tedavi yaklaşımından oluşur. Bu
nedenle hastaların aldıkları standart sağlık tedavilerine ek olarak düşük yan etki riski ve
yüksek fayda oranına sahip aromaterapi masajı almaları olumlu sonuçlar doğurabilir.
Geleneksel masaj TME tedavisinden ilk tercih edilen tamamlayıcı yaklaşımdır. Bu araştırma
başta olmak üzere çeşitli çalışmalar artık bunun yerini daha etkili olan aromaterapi masajının
alacağının sinyallerini veriyor!
KAYNAK
• A novel treatment modality for myogenous temporomandibular disorders using
aromatherapy massage with lavender oil: A randomized controlled clinical trial,2020
• Investigation Amount Of Maximum Mouth Opening And Association With
Temporomandibular Joint Disorders InTurkish Adult Population
• Dentalakademi.com