İçeriğe geç

Sepet

Sepetiniz boş

Makale: Kabızlık, Kanser Hastaları Ve Aromaterapi

Kabızlık, Kanser Hastaları Ve Aromaterapi

Kabızlık, Kanser Hastaları Ve Aromaterapi

Bağırsak fonksiyonlarının sağlığının bozulması sonucu görülen kabızlık oldukça zorlayıcı bir
problemdir. Uzun süren kabızlık problemleri kaçınılmaz bir ağrı ve yeme bozukluğuyla
sonuçlanır. Kabızlığın en çok görüldüğü gruplardan biri ileri derece kanser hastalarıdır.
Yetersiz bağırsak yönetiminin sonuçları kanser hastalarının konforunu azaltır ve yaşam
kalitesini düşürür. İlaç tedavisi, diyet hareketliliği ve diğer faktörler bu hastalarda kabızlığı
tetiklemektedir. Kabızlık için ilaç kullanmak bir çözüm olabilir fakat kanser gibi halihazırda
ilaç tedavisi gören hastalarda farmakolojik olmayan yöntemlerin kullanılması ilaçlara bağlı
yeni bir yan etki riskini ortadan kaldırır.
Kabızlık; birincil, ikincil ve iyatrojenik olarak derecelendirilir. Birincil kabızlık, azalan lif ve sıvı
tüketiminden kaynaklanır. İkincil kabızlık, tümör, bağırsak tıkanması veya omurilik sıkışması
gibi patolojik değişiklerden kaynaklanır. İyatrojenik kabızlık ise farmakolojik müdahalelere
bağlı olarak ortaya çıkar. Kabızlığa neden olan farmakolojik müdahaleler bazı ilaç çeşitlerini
kapsar. Bazı ağrı kesiciler, antidepresanlar, bulantı ilaçları ve kemoterapi bunlara örnek
olarak verilebilir. Kronik kabızlık, tedavi edilmediğinde bağırsak tıkanıklığı, ateş, mide
bulantısı ve kusmaya yol açar.
2021’de yapılan bir araştırma özellikle ileri derece kanser hastalarında kabızlık probleminin
giderilmesi için aromaterapiyi önerdi ve etkilerini inceledi. Aromaterapi, aromatik bitkilerden
elde edilen esansiyel yağların iyileştirici etkilerinden faydalanır. Aromatik yağlar inhalasyon
veya deri yoluyla emilerek vücuda alınır. Böylece fizyolojik ve psikolojik etki gösterirler.
Birçok klinik çalışma aromaterapinin çeşitli etkilerini doğrulamıştır. Ayrıca aromaterapi,
hemşireler tarafından en yaygın kullanılan tamamlayıcı tedavilerdendir.
Onkoloji servisinde tedavi gören ve kabızlık problemi yaşayan hastalar yapılan araştırmaya
katılımcı olarak dahil edildi. Hastalar deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrıldı. Deney
grubundaki hastalara 5 gün boyunca aromalı karın masajı ve aromasız sade masaj uygulandı.
Kontrol grubundaki hastalar ise karşılaştırma için herhangi bir masaj terapisine katılmadı.
Sonuçlar, aromaterapi masajı alan hastaların diğerlerin göre kabızlık değerlendirme
skorlarında düşüş ve ortalama bağırsak hareketlerinin sıklığında artış olduğunu gösterdi.
Kısaca bulgular, aromalı masaj grubunun sade masaj grubuna göre daha iyi sonuçlara sahip
olduğunu ve sade masaj grubunun da kontrol grubuna göre daha iyi sonuçlara sahip
olduğunu göstermektedir.
Kabızlık bir kişiyi pek çok düzeyde etkileyebileceğinden basit bir sorun olarak
görülmemelidir. Çünkü kabızlık, hastaları fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak her düzeyde
etkileyen genel bir deneyimdir. Aromaterapi masajı, güvenli ve kolay öğrenilen bir
uygulamadır. Araştırmacılar, hastaların iyi bağırsak alışkanlıkları geliştirmelerini sağlamak için
aile üyelerinin evde düzenli olarak karın masajı yapması konusunda eğitilebileceklerini
belirtiyorlar. Aromalı masaj terapisiyle bağırsak hareketlerini teşvik etmek özellikle ileri
derecede kanser hastalarının yaşam kalitesini arttırmada göz ardı edilmemesi gereken
önemli bir alışkanlık olmalıdır.


KAYNAK
Effectiveness of aroma massage on advanced cancer patients with constipation: A pilot
study, Complementary Therapies in Clinical Practice,2011

Read more

Kireçlenmeye Bağlı Eklem Ağrısı Ve Şişliği: Aromaterapi Masajının Etkileri

Kireçlenmeye Bağlı Eklem Ağrısı Ve Şişliği: Aromaterapi Masajının Etkileri

Osteoartrit bilinen adıyla kireçlenmenin en önemli semptomu ağrıdır. Diz kireçlenmesi olanhastalar yeteri kadar hareket etmediklerinde veya sabah uyandıklarında eklem sertliğiyaşarlar. Bu sertlik o...

Daha fazlasını oku
Kalp Ameliyatı Geçiren Hastalarda Aromaterapi Uygulaması

Kalp Ameliyatı Geçiren Hastalarda Aromaterapi Uygulaması

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre gelişmekte olan ülkelerde %31 ile en yüksek ölümoranına sahip hastalıklar kardiyovasküler hastalıklardır. Her sene 30.000-40.000 kişi kalpameliyatı geçirmekt...

Daha fazlasını oku