Kolyenin İçinde Bir Sensör: Escent
Dünyanın her yerinde, günün herhangi bir anında stres bir insanın günlük hayatını
etkileyebilir. Ciddi anksiyete bozuklukları çoğu ülkede yüksek bir popülasyonu etkisi altına
alıyor ve çoğu insan bununla mücadele etmek için ağır ilaçlar kullanmak zorunda kalıyor.
Fakat anksiyete bozukluğu olan kimseler bu ilaçları alma noktasına geldiklerinde fazlasıyla
yıpranmış olurlar. Yardım almaya karar verdiklerinde halihazırda hasta bir psikolojiye sahip
olurlar. Geç alınmasının yanı sıra bu ilaçların birçoğu zayıflatıcı yan etkilere sahiptir.
Biyoteknoloji akademisyeni Dr. Jenny Tillotson, uzun süre anksiyete ve bipolar duygudurum
bozukluğu ile savaştığını söylüyor. Klinik çalışmalar, uçucu yağların ve bazı kokuların stres ve
anksiyete üzerinde olumlu etkilere sahip olduğunu kanıtladı. Tillotson, insanlar bunun
farkında olsa da olmasa da uçucu yağların insanların psikolojik sağlıklarını desteklediğini
belirtiyor. Özellikle neroliyi (portakal çiçeği) kendi tedavi sürecinde kullanıp bipolar tetikleyici
olduğu bilinen bir stres biçimiyle savaşma özelliğine sahip olduğundan oldukça faydalı
buluyor. Fakat bu olumlu tepkinin gecikmesinin önemli bir problem olduğunun altını çizen
Tillotson, sakinleşme anının, ruh halini zamanında etkilemesi için nadiren doğru anda
gerçekleştiğini söylüyor. Bu konu hakkında uzun süre çözüm ararken kendine şu soruyu
yöneltiyor: Ben bilinçli olarak farkında olmasam bile yaklaşan bir stres atağının fiziksel
belirtileri vücudumdaki bir sensör tarafından tespit edilebilseydi ne olurdu? Hatta bu
sinyaller atak gerçekleşmeden önce beni sakinleştirebilecek kişiselleştirilmiş aroma yayan bir
cihazı tetikleyebilirse? Uzun yıllar boyunca bu soruların üstüne gidip derin araştırmalar ve
yoğun çalışmalardan sonra Tillotson bu teknolojiyi taşıyan giyilebilir bir sistemin
prototiplerini geliştirdi. Kendini zihinsel sağlık ve refahı keşfeden bir tasarımcı, biyoteknoloji
akademisyeni ve girişimci olarak tanımlayan Tillotson yakın zamanda kişiselleştirilmiş ve
kişinin fiziksel-duyusal durumuna biyolojik olarak senkronize edilmiş akıllı bir koku dağıtma
yönteminin patentini aldı. eScent adını verdiği bu sistem akıllı sensörler içeriyor. Bu
sensörler, kişinin stres ve fiziksel parametrelerinde yeni başlayan artışları tespit ettiğinde bir
koku baloncuğu yayıyorlar. Ayrıca sensörlerin erken uyarı göstergeleri kişinin sesindeki
değişiklikleri ve kendi vücut kokusunu içeriyor. eScent, kullanıcının ihtiyaçlarına bağlı olarak
verimliliği kanıtlanmış kokuları yayan bir teknolojidir. Heyecan verici tarafıysa eScent’in
üzerinizdeki giysilerin herhangi birine konumlanmış olabileceği. Kolyenizde, kol düğmenizde,
bilekliğinizde, ceketinizin cebinde veya kravatınızın içinde ihtiyaç duyduğunuzda yüzünüzün
etrafında ‘’koku balonu’’ oluşturabilen gizli sensörler! Doğru zamanda aktif olabilmesini ise
strese bağlı vücut kokusu, artan kalp atış hızı veya galvanik cilt tepkisi (bazı durumlarda deri
üzerinde görülen nem ve elektrik artışı) gibi kullanıcının biyometrik verileri ile sağlıyor. Ayrıca
kullanıcılar koku balonlarının alanını, akıllı telefonlarından önceden programlayabiliyorlar.
Tarih öncesi dönemde atalarımızı hayatta tutan en önemli özellikleri duyusal yetenekleriydi.
Koku, ışık, dokunma ve sesteki en ufak farklılıkları algılayıp tehlikeleri fark edebiliyorlardı.
Hatta duyusal takdirleri onlara hangi yiyecekleri yemeleri gerektiğini, dişilerin ne zaman
yumurtladığını, hangi hastalıklara sahip olduklarını ve ekme ve biçme zamanının geldiğini bile
öğretti. Aynı yetilerini kullanarak elde ettikleri bitkisel tedavilerle sağlıklarına katkıda
bulundular. Fakat modern dünya insanları olarak etrafımızdaki sayısız baskın görsel ve işitsel
duyudan dolayı koku alma duyumuzu yetersiz kullanmaya başladık. Bu yetimizi tamamen
kaybetmesek de kesinlik sunan verilere güvenmeye başladık. eScent tüm bunlara güvenilir ve
inovatif çözümler sunuyor.
eScent’in aslında yeni teknolojilerle geliştirilmiş eski bilgiler olduğunu söyleyen Tillotson
aromaterapinin kullanımının izlerini 3500 yıl önceye kadar izlenebildiğini ve geçmişten gelen
çoklu-duyusal ustalığımızı sürdürebilmemizin günlük hayatımıza ciddi olumlu etkilerinin
olacağını savunuyor. Zamanın testinden geçmiş ancak modern teknolojiyle de büyük ölçüde
geliştirilmiş doğal kaynakları kullanarak milyonlarca insana yardım etmeyi hedefliyor.
Şimdiden sayısız ödül alan bu yöntem ve teknolojinin günlük hayatımızın bir parçası haline
gelmesi için sabırsızız!
KAYNAK
When Aromatherapy Meets AI, Thrive Global, 2019
Patent ve daha fazla teknik bilgi için:
https://patentscope.wipo.int/search/en/detail.jsf?docId=WO2019025763&redirectedID=tru
e
Görseller:
https://www.escent.ai/jewel-application?pgid=iyicjxdn-53b10067-7ec2-4cb3-a1b5-
87112f33acb3
https://www.escent.ai/jewel-application?pgid=iyicjxdn-e8799897-6797-4d35-8bb3-
27cdab6c14e2