İçeriğe geç

Sepet

Sepetiniz boş

Makale: Psikoaromaterapi

Psikoaromaterapi

Psikoaromaterapi

Çağımızın en yaygın rahatsızlıklarından biri kuşkusuz psikolojik kökenli olanlar. Duygu durumumuz iyi olmaması mental sağlığımızı yerle bir ettiği gibi fiziksel bazı problemlerin altta yatan sebebi de olabiliyor. Hayat kalitemiz düşüyor, ilişkilerden iş hayatında her alanda aleyhimize nüfuz ediyor. Aromaterapinin bir dizi psikiyatrik bozukluk için potansiyel olarak etkili bir tedavi sağladığı sonucuna varıldığını biliyor muydunuz? Üstelik birçok geleneksel psikotropik ilacın yan etkilerine sahip olmadan!

 

Aromaterapi bitki esansiyel yağlarının tedavi amacıyla kullanılmasıdır ve bu yağlar vücuda üç farklı şekilde alınabilir. Birincisi, buhar inhalasyonu ile yani koku alma ve solunum yoluyla; ikincisi, krem ve masaj uygulamaları ile cilt emilimi yoluyla; üçüncüsü ise kapsüllere konulan esanslarla veya gıdalarda katkı maddesi olarak ağız yoluyla (bitkisel ilaç).

 

Bir aroma doğrudan veya dolaylı psikolojik etkiler içerebilir. Hatta bir koku hakkında düşünmek bile kokunun kendisine benzer bir etkiye sahip olabilir. Bununla birlikte, solunan veya dermal olarak alınan uçucu yağların kan dolaşımına girdiğine ve ilgili moleküler, hücresel veya hayvan modellerinde ölçülebilir psikolojik etkiler uyguladığına dair birçok kanıt birikmiştir. Bu kanıtlar aromaterapinin bu etkilerinin öncelikle farmakolojik olduğunun göstergesidir. Bu sonuç, kronik ağrı, depresyon, anksiyete ve bazı bilişsel bozuklukların yanı sıra uykusuzluk ve stresle ilişkili bozuklukların yönetiminde belirli esansiyel yağların kullanıldığı aromaterapinin giderek daha fazla bildirilen faydaları ile desteklenmeye devam ediyor.

 

Örneğin farelerle yapılan bir çalışmada aromatik kokuyla zenginleştirilmiş bir ortamın yetişkin fare beyninde nörojenezi (yeni hücre oluşumunu) artırdığının kanıtı son derece etkileyicidir.* Çünkü devam eden çalışmalar yetişkin insan beyninde nörojenezi destekleyen ajanlar çeşitli psikiyatrik bozukluklarda (depresyon, bunama, şizofreni vs.) araştırıldığından, aromaterapinin uzun vadeli koruyucu potansiyele sahip olabileceğini gösteriyordu.

 

ABD'de aromaterapi, hemşireler arasında tüm tamamlayıcı tedaviler arasında en hızlı büyüyenidir ve bilindiği gibi artık ABD’de hemşireliğin meşru bir parçası olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Psikoaromaterapide iste çalışmalar genellikle demans(bunama) üzerine yoğunlaşmıştır. Uçucu yağ olarak ise en çok kullanılanlar tek başlarına veya belirli kombinasyonlarla lavanta ve limon otu olmuştur. Hem inhalasyon hem de dermal tedavilerin sonuçlarında yatılı bakım alan demans hastalarında uykusuzluk, saldırganlık ve sosyal geri çekilme gibi davranışsal semptomlarda azalma gözlemlenmiştir.**

 

Aromaterapinin psikoloji üzerindeki çalışmaları elbette demansla sınırlı değildir. Hastaların günlük hayatlarını zorlaştıracak ciddi semptomları olan Parkinson üzerinde de olumlu sonuçlar içeren bulgular vardır.*** Benzer çalışma şizofreni tanısı konmuş hastalarla da yapılıp semptomların hafiflemesi ve hastaların günlük hayatlarına dönmesinde yardımcı olmuştur.

 

 

 

 

Özellikle lavanta, limon otu, neroli (portakal çiçeği) ve yasemin gibi sakinleştirici etkileri olan uçucu yağlar merkezi sinir sistemi aktivitesini azaltmasıyla tutarlı farmakolojik etkilere sahiptir. Bu sayede psikiyatri hastalarına günlük hayatlarına huzurlu bir şekilde devam edebilmeleri için kullanılabiliyor. Bu hastalıklarla sınırlı kalmayıp uyku bozuklukları, anksiyete ve depresyon tedavilerinde de olumlu etkileri gözlenen anahtar bir yardımcı görevi üstleniyor.

 

Uçucu Yağlarımızı İncelemek İçin Tıklayın

Sabit Yağlarımızı İncelemek İçin Tıklayın

 

KAYNAK

*Rochefort C, Gheusi G, Vincent JD, et al. Enriched odor exposure increases the number of newborn neurons in the adult olfactory bulb and improves odor memory. J Neurosci 2002; 22: 2679–89

 

**Bowles-Dilys EJ, Griffiths M, Quirk L, et al. Effects of essential oils and touch on resistance to nursing care procedures and other dementia-related behaviours in a residential care facility. Int J Aromather 2002; 12: 1–8

 

***Ferry P, Johnson M, Wallis P. Use of complementary therapies and non-prescribed medication in patients with Parkinson’s disease. Postgrad Med J 2002; 78: 612–4

 

Aromatherapy in the Management of Psychiatric Disorders, Clinical and Neuropharmacological Perspectives

Read more

Perimenopozal Dönemde Uyku Problemleri Aşılabilir Mi?

Perimenopozal Dönemde Uyku Problemleri Aşılabilir Mi?

Perimenopoz dönemi (menopoz geçişi) başlı başına stresli bir süreç olmasına rağmen budönemde yaşanan uyku problemleri de artmaktadır. Tayvan’da yapılan toplum temelli birçalışmaya göre menopoz geçi...

Daha fazlasını oku
Regl Sancılarınızı En Aza İndirmenin Bir Yolu Var!

Regl Sancılarınızı En Aza İndirmenin Bir Yolu Var!

Kadınların en evrensel problemi nedir derseniz kuşkusuz büyük bir çoğunluğun cevabı regl sancıları olacaktır. Ergenlik çağından itibaren bu sancılarla yüzleşmeye başlıyorlar. Kimileri bu süreci çok...

Daha fazlasını oku