UÇUCU YAĞLARIN RAF ÖMRÜ

Raf ömrü, uçucu yağların saklandığı süre boyunca aromatik ve terapötik özelliklerinin
korunduğu zaman dilimidir. Uçucu yağların kimliklerine göre değişkenlik gösteren raf
ömürleri vardır.
Uçucu yağlara adını veren özellik yani uçucu olması onların oksitlenme potansiyelinden
kaynaklanır. Uçucu maddeler buharlaşabilir eğer öyle olmasaydı kokularını alamazdık. Bir
yağın ne kadar uçucu olduğu bileşenlerine bağlıdır. Daha hafif bileşenlere sahip olanlar en
uçucu olanlardır ve daha çabuk buharlaşırlar. Ağır bileşenleri olanlar ise daha az uçucudur ve
daha geç buharlaşırlar. Bu özelliklerinden dolayı ısı, ışık, oksijen gibi etkenler zaman
içerisinde uçucu yağların tazeliklerini yitirmesine veya bozulmalarına yol açabilir.
Isıya maruz kalan yağların, uçucu olan bileşenleri daha hızlı buharlaşır. Kimyasal anlamda
sıcaklık artışı maddelerin moleküllerinin kinetik enerjisini artırır. Yani uçucu yağların sıcaklık
artışına maruz kalması moleküler hareketlerindeki artıştan dolayı birbirleriyle daha serbest
karışmaları anlamına gelir. Bu da bazı kimyasal değişikliklere yol açabilir. Uçucu yağların
bileşenlerinin ısıdan etkilenmemesi için buzdolabında saklanması en çok tavsiye edilen
metottur. Bununla beraber sıcaklığı sık sık değişime uğrayan yağlar nem toplayabilir. Bu
nedenle yağın bulunduğu yer sürekli değiştirilmemelidir.
Doğrudan güneş gören uçucu yağlar Ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalıp zarar görebilirler.
Kehribar rengi şişeler UV ışınlarını filtrelemede oldukça başarılı olsalar da uçucu yağları
karanlık bir ortamda saklamak her zaman daha iyi bir tercih olacaktır.
Uçucu yağ şişesinin kapağını açtığınızda Oksijenle temas eder. Uzun süre birbirlerine temas
eden Oksijen ve uçucu yağ tepkimeye girer bu olaya oksidasyon denir. Oksidasyon, uçucu
yağların en yaygın ve hızlı bozulma şeklidir. Oksidasyona uğrayan yağ terapötik özelliklerini
yitirebilir, kimyasal özellikleri değişebilir ve kullanıcıda hassasiyet artışına sebebiyet verebilir.
Bu nedenle her zaman uçucu yağların bulunduğu şişenin ağzının sıkıca kapatıldığından emin
olmalısınız. Ayrıca sıcaklık artışı oksidasyonu hızlandıran etkenlerden biridir.
Popüler uçucu yağların ortalama raf ömürleri aşağıdaki gibidir:
1 Yıl: Greyfurt, Limon, Portakal
2 Yıl: Buhur, Çay Ağacı
3 Yıl: Kekik, Biberiye
4 Yıl: Tarçın Kabuğu, Papatya, Lavanta, Nane, Gül, Nane
6 (veya daha fazla) Yıl: Sedir Ağacı, Zencefil, Paçuli, Sandal Ağacı
Greyfurt, limon, portakal gibi narenciye yağlarının en az raf ömrüne sahip olmalarının sebebi
soğuk presleme yöntemiyle elde edilmeleridir. Yani hiçbir ısıl işleme maruz bırakılmadan
doğrudan meyveden bastırılmaları. Bu sebeple en doğal uçucu yağlardan olsalar da ışığa karşı
olan maksimum hassasiyetleriyle beraber en az raf ömrüne sahip yağların başını çekerler.
Fakat bazı yağlar zaman geçtikçe daha da değerli hale gelir. Örneğin sedir ağacı yağının kesin
bir raf ömrünün olmadığı ve zamanla iyileştirici özelliğinin katlandığı söylenir.
Hangi yağı kullanıyor olursanız olun onu serin ve karanlık bir ortamda, kapağı hava
geçirmeyecek şekilde tutmanız raf ömründen en verimli düzeyde faydalanmanızı
sağlayacaktır. Eğer aldığınız yağları düzenli olarak kullanıyorsanız bunun için endişelenmenize
gerek yok. Fakat uzun süre saklayacağınız yağlara dikkat etmenizde fayda var.


KAYNAK
organicaromas.com
aromaticsessence.com

Uçucu Yağlarımızı İncelemek İçin Tıklayın